Genel

Down Sendromu bir hastalık değil, genetik bir farklılıktır

UKÜ Eğitim Fakültesi, Özel Eğitim Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Cahit Nuri bu yıl ‘Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü’nün 10’uncu kez gerçekleştirileceğini belirterek, bu kapsamında birçok ülkede bireyleri bilinçlendirmek ve bu konuda farkındalık yaratmak amacıyla etkinlikler düzenleneceğini kaydetti.

Down Sendromunun bir hastalık değil, genetik bir farklılık olduğuna dikkat çeken Nuri, “Down Sendromlu bireyler 46 kromozom yerine 47 kromozoma sahip oluyorlar” dedi.

Yrd. Doç. Dr. Nuri, Down Sendromunun oluşmasında; ülke, milliyet, sosyo-ekonomik statü farkı bulunmadığını işaret ederek, sadece hamilelik yaşının ileri olmasının Down sendromu konusundaki riski artırdığını kaydetti.

 

Down Sendromlu bireylerin uygun bir eğitim almaları önemli

Down Sendromunu iyileştirecek veya yok edecek tıbbi bir tedavi olmadığını da söyleyen Nuri, Down Sendromlu bireylerin uygun bir eğitim almaları sonucunda toplum hayatına adapte olabildiklerini ifade etti.

Yrd. Doç. Dr. Nuri, Down Sendromlularda görülen ortak bazı fiziksel özellikler bulunduğunu belirterek, “Örneğin çekik küçük gözler, basık burun, kısa parmaklar, kıvrık serçe parmak, kalın ense, avuç içindeki tek çizgi, ayak başparmağının diğer parmaklardan daha açık olmasıdır” dedi.

Özel eğitimle bu çocukların desteklenmelerinin önemli olduğunu aktaran Nuri, Down sendromlu bebeklerin gelişim geriliği yaşadığının bilinen bir gerçek olduğunu, bu sebeple çocuğun geri kalmasını bekleyip bir yaşından sonra müdahaleye başlamanın yanlış olduğunu aktardı.

Cahit Nuri, Down sendromlu çocukların farklı zekâ seviyesine, yetenek ve kişiliğe sahip olduklarını da belirterek, buradaki kilit noktanın çocuğun kapasitesini maksimum düzeyde kullanılabilmesi için zamanında ve doğru desteğin sağlanması olduğunu vurguladı.

Erken eğitim programları, fizyoterapi, dil terapisi, alternatif terapiler, oyun grupları gibi seçeneklerin aileler tarafından titizlikle değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Nuri, “Doğru kaynaklara ulaşılarak karar verilmelidir. Çünkü değişimin ilk adımı farkındalık, ikinci adım ise kabul etmektir” dedi.